İnsanları belirli bir amaç için harekete geçirici, hareketi istenilen amaca yönlendirici ve onu devamlı kılıcı nitelikler taşıyan gücü motivasyon olarak tanımlayabiliriz. motivasyon öğrenmeyi ve davranışlarımızı etkileyen bir güçtür. İhtiyaçlarımızla ilişkili olarak bazen yükselir bazen düşebilir ancak, hiçbir zaman tamamen ortadan kaybolmaz.
Motivasyonun düzeyini ve sürekliliğini etkileyen faktörler olarak motivasyon kaynaklarını içsel ve dışsal şeklinde ikiye ayırabiliriz. İçsel kaynaklarda kişi davranışa yönelir yani motive olur. örneğin; öğrenme isteği, merak, ilgi, sevgi, başarı gibi durumlar içsel kaynaklardır. bunun haricinde kişinin çevresinden kaynaklanan notlar, ödüller, cezalar, aile, öğretmen gibi faktörler dışsal kaynaklıdır.
Motivasyonu azaltan etkenler
*Kararsızlık *Dersi Sevmeme
*Plansızlık *Hedefin Olmaması
*Mazeretçilik *Kıyaslama
*Öğrenilmiş Çaresizlik. *Başarısızlık Korkusu
Motivasyonu arttıran etmenler
*Planlı Olmak *Ödül Sistemi
*Kendine Güvenmek *Bahanelerden Kurtulmak
*Hedefin Olması
Başarı, öğrencinin başarılı olma yolundaki çabasını artırmaktadır. başarıyı elde eden öğrenci, bu tadı tekrar yaşayabilmek için öğrenmeye motive olacaktır. Bu güdülenme onu yeni başarılara götürecektir. En başarılı öğrencilerin bile zaman zaman motivasyonları düşebilir. bu durumlarda mutlaka öğrencinin güçlü olduğu özellikleri ön plana çıkartmalı ve onlara değerli oldukları hissettirilmelidir. Öğrencinin mutlaka kendisine zaman ayırmasına, kendisini geliştirmesine ve kendisini objektif gözle değerlendirmesine fırsat verilmelidir.
Çocukların kendilerini kontrol edebilmeleri, istek ve ihtiyaçlarını ifade edebilecek duruma gelmeleri, bağımsızlaşmaları, yaptıkları/yapmadıkları şeyler için sorumluluk üstlenmeleri oldukça önemlidir. Burada önemli olan nokta ailelerin tutumları ve hazırlanan öğrenme ortamlarıdır.
Anne ve babaya bağımlı, beklentinin yüksek, hata payının tanınmadığı ailelerde yetişen çocuklarda motivasyon düşüklüğü görülebilir. Bu tip ailelerde çocukların kendileri adına sorumluluk üstlenemedikleri görülmektedir. bu da çocuklarda nasıl olsa her zaman hatalarını düzeltecek birileri vardır düşüncesini oluşturmaktadır. Bu düşünceyi kırmak ve motivasyonu artırmak için öğrenciye sorumluluk verilmeli, başarılı olması ve bununla ilgili çalışmaların sorumluluklarını üstlenmesine olanak verilmelidir.
Ailelerin çocuklarının zayıf olduğu yönleri yerine, güçlü oldukları yönleri vurgulamaları; çocuklarındaki gelişimleri tespit ederek küçükte olsa ödüllendirmeleri onların motive olmalarını sağlayacaktır.
Aileler çocuklarını kendilerine hedefler koymaları yönünde desteklemeli; ne istediğini bulabilmesi ve enerjisini bu yönde harcaması konusunda yardımcı olmalıdırlar. Yapmak istedikleri ile yapmak zorunda oldukları arasında denge kurmasını sağlayacak davranış ve tutumlar geliştirmesi için gerekli ortamları oluşturmasına yardımcı olmalıdırlar.
Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen
Sedef Arı