Bebekler hayatta kalabilmek için doğdukları andan belirli bir yaşa gelene kadar bakıma muhtaçtırlar. Öz bakımları ile ilgilenen kimselere karşı zaman içerisinde güven duygusu oluştururlar. Bebeğin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesi için kendisini güvende hissetmesi bir zorunluluktur. Bebeğin düzenli bir şekilde beslenmesi, altını kirlettiğinde temizlenmesi, sevgiyle okşanması bu güven hissini pekiştirir. Bebeğin hissettiği güvenin pekişmesi taraflar arasında güvenli bağların oluşumunu destekler. Bebeğin bakımından sorumlu olan kişi, onun korkulu mu huzursuz mu yoksa keyifli mi olduğunu sesinin tonundan, bakışından kolaylıkla anlar. Böylelikle bebeğe uygun aksiyonu hızlıca alablilir. Bunun yanı sıra bebekler de bakımlarıyla ilgilenen kişilerin duygularını fark etmede ustadırlar. Bebek, bakımından sorumlu olan kişinin tedirgin mi, kaygılı mı yoksa kendinden emin mi olduğunu hisseder. Bu hissi sahiplenir ve ona benzer davranışlar gösterir. Yani bebeğin bakımından sorumlu olan kişi oldukça kaygılı biriyse bebek bu hissi alacaktır. Daha az güvende hissederek huzursuz hissedecek ve böylece belki de olağandan daha çok ağlayacaktır.
Güvenli bağlanma, bebeğin ruhsal ve zihinsel gelişimini de doğrudan etkiler. Onların nasıl yetişkinler olacaklarının belirleyicilerinden birini oluşturur. Bebek yetişkin yaşamında, bu döneminde en çok hissettiği duyguları arayacak ve yaşayacaktır. Bu açıdan bakıldığında güvenli bağlanma yetişkin yaşamı açısından da önem taşır.
Comments