Yaratıcılık insanlığı bugünkü gelişmişliğine getiren çok temel ve bir o kadar da önemli bir duygudur. Köklerini merak duygusundan alır. Kişi içinde bulunduğu şartların dışına çıkmak, daha fazlasını arzulamak istediği her anda merak duygusuyla harekete geçer. İyi ya da kötü deneyimler edinir. Gelişir ve renklenir. Çocuk yaratıcılığı da bundan çok farklı değildir. Hatta çocukların yeniliklere karşı gösterdiği merak yetişkinlerle kıyaslanamayacak kadar yüksektir.
Bir çocuğun yaratıcılığını desteklemek için çocuğun bakımından sorumlu olan kişilerin onun merak duygusunu tetiklemeleri gerekir. Bu anlamda çocuğun yeni olay ve durumlara karşı gösterdiği ilgi ona sorulan sorularla pekiştirilebilir. Çocukların ilgi gösterdikleri şeyler bazen yetişkinler açısından sıkıcı ya da yersiz olabilir. Ancak özellikle böyle durumlarda çocuğun merak duygusuna ket vurulmamalıdır. Çocuk merak duyduğu bir şey için eleştirilirse neden eleştirildiğini anlamayabilir. Bu da merak duygusunun sekteye uğramasına neden olabilir. Unutmayın ki çocuğun merak objesi sizin için saçmaydı, onun için değil.
Çocuğun sosyalleşmesi, seyahatlerle farklı yapılara ve kültürlere maruz kalması da onun yaratıcı zihnini olduğundan daha renkli hale getirecektir.
Bunlarla beraber sanatsal faaliyetler yalnızca yetişkinlere has gibi gözükseler de durum pek öyle değildir. Bu etkinlikler çocukların zihin ve duygu gelişimleri açısından da oldukça destekleyicidir. Bu yüzden çocukların müzeleri, sergileri, galerileri gezmeleri ve hatta buralarda yeni insanlarla yaşlarına uygun iletişimler kurmaları gelişimlerini oldukça destekleyici olacaktır.
Son olarak çocuk oyunlarının merakı arttırıcı ve gelişimi destekleyici yönleriyle yaratıcılığı arttırdığını da eklemek gerekir.
Kommentare