top of page
Yazarın fotoğrafıTıkladers

Ergenlerde Sık Görülen Bilişsel Çarpıtma Türleri

Bilişsel çarpıtmalar, zihnin kişinin düşünceleriyle oynadığı karmaşık bir oyunu andırıyor. Bu düşünce hatalarına kapılan kişiler, deneyimlerinden gereğinden fazla negatif sonuç çıkararak, yaşam hakkında işlevsiz ve duygusal dünyalarını zorlayan varsayımlar ediniyor. Kişi, çoğu zaman birçok düşünce hatasını benimseyebiliyor ve bu hatalı düşünce biçimlerinin üstesinden gelmek için öncelikle zihnin kişiye oynadığı bu oyunları fark etmesi gerekiyor. İşte ergenlerin sık karşılaştığı bazı bilişsel çarpıtma türleri:


ergen

Ya Hep Ya Hiç Düşüncesi!

Bu siyah-beyaz düşünce tarzı, ergenlik döneminde daha kolay bir alışkanlık haline geliyor. Bir durumun ya tamamen iyi ya da tamamen kötü olduğunu düşünme eğilimi, ergenleri sıkça çıkmaza sürüklüyor ve olayları sağlıklı bir şekilde değerlendirmelerini zorlaştırıyor.


Her Zaman Başarısızlık Beklentisi!

Kişinin sürekli olumsuz sonuçlarla karşılaşacağına inandığı bu düşünce, özellikle arka arkaya yaşanan hayal kırıklıklarıyla besleniyor. Eğer ergen, olumsuz deneyimlerle başa çıkarken yeterli desteği göremiyorsa, başarısızlık korkusunu içten içe büyütüyor.


Kendisini Kusurlu Görme Yanılsaması!

Bu çarpıtma, bireyin özsaygısı hakkında önemli ipuçları veriyor. Kendini kusurlu gören ergenler, geleceğe dair olumsuz bir bakış açısı geliştiriyor ve iyi olarak nitelendirilen özelliklere sahip olamayacaklarına inanıyor. Bu durum, özgüveni zedeliyor ve bireyi içsel bir karamsarlığa sürüklüyor.


Zihin Okuma Çabası!

Zihin okumayı alışkanlık haline getiren çocuklar, güvende hissetmekte zorlanıyor. Kendilerini iyi ve huzurlu hissetmek için çevrelerindeki insanların düşüncelerini sürekli okumaya çalışıyorlar. Ancak bu çıkarımlar çoğunlukla olumsuz düşünceleri içeriyor ve kişiyi kaygıya sürüklüyor.


Bu çarpıtılmış düşünce kalıpları, bireyin kendisiyle ve çevresiyle kuracağı ilişkileri olumsuz yönde etkiliyor. Kişi, hem kendisini hem de yakın çevresini daima eleştirel bir mercekten değerlendirdiği için sağlıklı ilişki kurmakta zorlanıyor. Bu tür düşünce biçimlerinin yerini, daha olumlu ve yapıcı inançlar içeren düşünce yöntemlerine bırakması, kişinin hem kendine hem de başkalarına karşı daha olumlu bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı oluyor.

Yorumlar


bottom of page